Bankalar, “karlarını orantısız bir şekilde artırmalarına” olanak tanıyan “kar elde etme konumlarını istismar ediyor” ve bu nedenle, “olağanüstü bir tek seferlik vergi” yoluyla bu karların adil bir şekilde yeniden dağıtılması gerekliydi. Bu, Fdi milletvekili ve Banka Tasarruf Mağdurları Derneği başkanı Letizia Giorgianni tarafından belirtildi. Ekstra karlara uygulanan verginin “kesinlikle adil bir vergi olduğunu çünkü ekstra karların gerçekten mevcut olduğunu” ve dönüşüm sırasındaki değişikliklerle birlikte “masadaki kartları biraz değiştirmiş gibi göründüğünü” garanti ediyor.
Bankacılık kurumlarının davranışlarına dönecek olursak, yaşananlar belli bir “açgözlülük”ten söz ediyor çünkü faiz oranlarının artmasıyla birlikte “müşterilerin tasarrufları değer kaybetmeye devam etti, enflasyon nedeniyle battı ve rekabet oranlarını kendi lehlerine geri getiremediler”. bankalar yıllar geçtikçe “gelirlerini katladılar ve tek hedef olan karları artırmayı başardılar, böylece sürekli artan temettülerle hissedarların lehine oldular”. Ancak cari hesap getirileri “neredeyse değişmeden kaldı, bu da kredi kuruluşlarının likiditelerini bankada bırakanları ödüllendirme konusunda çok az ilgilerinin olduğunu gösteriyor”.
''Bankaların bu verginin iki buçuk katından az olmamak üzere dağıtılamayan yedek akçeye ayırarak fazla kazanç üzerinden vergi ödeme yükümlülüğüne tabi olmamaya karar verebilecekleri hükmünün, Giorgianni, “hüküm uyarınca vergi ödemekten tamamen kaçınacak olan bankalara bir hediye” diye anımsıyor. “Gerçekte kesinlikle vergilendirme olacak. Hemen olmayacak, ancak daha büyük karlar sayesinde zamanla aracılık edilecek. Kanun gereği sermaye güçlendirme sayesinde bankaların açabileceği kredilerin artmasıyla üretilecek.Aslında kârın vergilendirilmemiş kısmının, fona aktarılamayan bir fona akması gerektiğini de hatırlatmak isteriz. hissedarlara dağıtıldı''.
Milletvekiline göre, “Bu, birçok bankanın cari hesap kredili mevduat hesapları, kişisel krediler ve ihracat avansları, ipotek kredileri ve ipotekler de dahil olmak üzere yatırımlarını, ilişkilere sınırlamalar getiren Basel anlaşmalarının sermaye gereksinimlerine uygun olarak genişletmesine olanak tanıyacak” Sermaye ve krediler arasında. Bir bankanın 100 milyon lira vergi ödemek ile 250 milyon lira rezerv ayırmak arasında bir alternatifle karşı karşıya olduğunu varsayarsak, bu ikinci tercih, bankayı ortalama olarak biraz daha düşük bir katsayıya göre daha fazla kredi sağlayacak konuma getirecek. 15, dolayısıyla yaklaşık olarak 3,3 ila 4 milyar arasındaki değerler için”.
Bu kullanımlar, diye devam ediyor Giorgianni, ''tek bir yılda gerçekleşen vergi ödemesinden farklı olarak, yılda %5'e kadar kolaylıkla kanıtlanabilecek çok yıllı gelirlere yol açacaktır. Bu gelirler, artan rezerv sayesinde sağlanan kredilerin büyüklüğüne göre tahminlere göre önümüzdeki beş yılda 830 milyon ile 1 milyar arasında değişebilir. Ve bankalar da doğal olarak bunlar üzerinden beş yıllık dönemde 275 ila 300 milyon arasında tahmin edilen vergi ödemek zorunda kalacaklar''.
''Burada, fazladan kârlar üzerinden tek seferlik vergi ödemeye alternatif olarak rezervleri yenileme seçeneğinin izin verdiği kullanımların bu çarpım faktörü sayesinde, genel olarak bankalardan da daha uzun bir süre için daha yüksek vergi gelirleri garanti edeceğiz. dağıtılamayan yedek akçelerde karşılık ayırmayı tercih etmiş olacaktır'' diyerek sözlerini tamamladı.
Bankacılık kurumlarının davranışlarına dönecek olursak, yaşananlar belli bir “açgözlülük”ten söz ediyor çünkü faiz oranlarının artmasıyla birlikte “müşterilerin tasarrufları değer kaybetmeye devam etti, enflasyon nedeniyle battı ve rekabet oranlarını kendi lehlerine geri getiremediler”. bankalar yıllar geçtikçe “gelirlerini katladılar ve tek hedef olan karları artırmayı başardılar, böylece sürekli artan temettülerle hissedarların lehine oldular”. Ancak cari hesap getirileri “neredeyse değişmeden kaldı, bu da kredi kuruluşlarının likiditelerini bankada bırakanları ödüllendirme konusunda çok az ilgilerinin olduğunu gösteriyor”.
''Bankaların bu verginin iki buçuk katından az olmamak üzere dağıtılamayan yedek akçeye ayırarak fazla kazanç üzerinden vergi ödeme yükümlülüğüne tabi olmamaya karar verebilecekleri hükmünün, Giorgianni, “hüküm uyarınca vergi ödemekten tamamen kaçınacak olan bankalara bir hediye” diye anımsıyor. “Gerçekte kesinlikle vergilendirme olacak. Hemen olmayacak, ancak daha büyük karlar sayesinde zamanla aracılık edilecek. Kanun gereği sermaye güçlendirme sayesinde bankaların açabileceği kredilerin artmasıyla üretilecek.Aslında kârın vergilendirilmemiş kısmının, fona aktarılamayan bir fona akması gerektiğini de hatırlatmak isteriz. hissedarlara dağıtıldı''.
Milletvekiline göre, “Bu, birçok bankanın cari hesap kredili mevduat hesapları, kişisel krediler ve ihracat avansları, ipotek kredileri ve ipotekler de dahil olmak üzere yatırımlarını, ilişkilere sınırlamalar getiren Basel anlaşmalarının sermaye gereksinimlerine uygun olarak genişletmesine olanak tanıyacak” Sermaye ve krediler arasında. Bir bankanın 100 milyon lira vergi ödemek ile 250 milyon lira rezerv ayırmak arasında bir alternatifle karşı karşıya olduğunu varsayarsak, bu ikinci tercih, bankayı ortalama olarak biraz daha düşük bir katsayıya göre daha fazla kredi sağlayacak konuma getirecek. 15, dolayısıyla yaklaşık olarak 3,3 ila 4 milyar arasındaki değerler için”.
Bu kullanımlar, diye devam ediyor Giorgianni, ''tek bir yılda gerçekleşen vergi ödemesinden farklı olarak, yılda %5'e kadar kolaylıkla kanıtlanabilecek çok yıllı gelirlere yol açacaktır. Bu gelirler, artan rezerv sayesinde sağlanan kredilerin büyüklüğüne göre tahminlere göre önümüzdeki beş yılda 830 milyon ile 1 milyar arasında değişebilir. Ve bankalar da doğal olarak bunlar üzerinden beş yıllık dönemde 275 ila 300 milyon arasında tahmin edilen vergi ödemek zorunda kalacaklar''.
''Burada, fazladan kârlar üzerinden tek seferlik vergi ödemeye alternatif olarak rezervleri yenileme seçeneğinin izin verdiği kullanımların bu çarpım faktörü sayesinde, genel olarak bankalardan da daha uzun bir süre için daha yüksek vergi gelirleri garanti edeceğiz. dağıtılamayan yedek akçelerde karşılık ayırmayı tercih etmiş olacaktır'' diyerek sözlerini tamamladı.